Kadıköy Belediyesi ve Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Birliği (ICLEI) tarafından organize edilen “Kadıköy Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Zirvesi” 18 Mart Cuma günü gerçekleştirildi.
Kadıköy Belediyesi ev sahipliğinde Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen zirvede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, İstanbul Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Ankara Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, İzmit Belediye Başkanı Fatma Hürriyet Kaplan, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Denizli Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı konuşmacı olarak katıldı.
“HÜKÜMET İMZALAMIYOR, KAMU BANKALARI ONAYLAMIYOR”
Zirveye katılan CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Dünyada bir finans krizi başlamak üzere. Yaşanılabilir çevre için attığımız her adımı buna göre planlamalıyız. Her yatırımı çevreci ve gelecek nesillere bırakabileceğimiz bir hizmet olarak düşünmeliyiz” dedi. Sosyal demokrat belediyelerin hükümetin uygulamaları nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaştığına dikkat çeken Torun şunları söyledi:
“Maalesef hükümet şu anda özellikle yurt dışından uzun vadeli ve ucuz bulduğumuz önemli fonları imzalamadığı için bunlara ulaşamıyoruz. Yurt içinde de kamu bankaları ve bakanlıklar hiçbir projemizi onaylamıyor. Hatta İller Bankası, belediyelerin bankası teminat mektubu bile vermiyor.
Bugün Muğla Büyükşehir Belediyemiz, Mersin Büyükşehir Belediyemiz ya da diğer büyükşehir belediyelerimiz altyapı projeleri için kaynaklar buluyorlar.
Çevreci projeler, yenilenebilir enerji için fonlar buluyorlar ama maalesef bunlar hükümetin onayından geçmediği için kullanılamıyor ve vatandaşlarımız da bu hizmetlere ulaşamıyor. Ama biz her şeye rağmen bir şekilde öz kaynaklarımızı kullanarak, her türlü zorluğa rağmen bazı fırsatları değerlendirerek bu projeleri de hayata geçirmeye çalışıyoruz.”
“ÜRETTİĞİMİZ HİZMETİN İKTİDARLA OLAN ÇATIŞMASI VAR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de demokrasinin doğayla uyum çerçevesinde yeniden tarif edilmesi gerektiğini söyleyerek
“Ürettiğimiz hizmetin iktidarla olan çatışması var. İktidarın bunları hoş görmemesi gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Ayrıca dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz de var. Kültürümüzün yaşadığı erozyon ve oradaki zafiyetler bulunuyor.
Birçok başlık var bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin bir sebebi vardır. Biz o bin sebeple ilgilenmiyoruz. Bizim için o da aşkla bağlı olduğumuz memleketimiz, insanlarımız ve bu bağlamda üstlendiğimiz görev” diye konuştu.
“FONLAR VE YARDIMLAR İKTİDAR PARTİSİNİN BELEDİYELERİNE GİDİYOR”
Zirveye ev sahipliği de yapan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, fonlar ve yardımların hükümetin baskısıyla iktidar partisi belediyelerine aktarıldığını vurguladı. Odabaşı
“Uluslararası finans ve yatırım kuruluşları sadece büyükşehir belediyelerine kaynak aktarabiliyor, onların projelerini destekleyebiliyorlar. İl ve ilçe belediyeleri bu kaynaklardan ve projelerden finansman kaynaklarından yararlanamıyor.
Bu mevzuattaki en büyük engelleme noktalarından biri. İkincisi, Konya’da bir ‘İklim Şurası’ yapıldı ve Türkiye’nin iklim krizine karşı nerede durduğunu görebilmemiz için oradan çok büyük beklentimiz vardı. Ancak bir şey çıkmadı” dedi.
“NEDENİ TAMAMEN SİYASİ”
Kadıköy Belediyesi’nin evlendirme dairesinin üzerine kurdukları güneş panellerini örnek gösteren Odabaşı
“Arttırmak istiyoruz ama onlarca mevzuat engeli çıkıyor. Elektrikli şarj istasyonları kurmak istiyoruz ama yine bu şekilde engellerle karşılaşıyoruz.
Elektrikli çöp kamyonları ithal etmek veya Türkiye’de üretiliyorsa onları bünyemize katmak istiyoruz ama çok ciddi vergi yükümlülükleri ile karşı karşıya geliyoruz.
Buna benzer şekilde iklimle mücadele konusunda mevzuatsal sorunlar var. Nedeni ise tamamen siyasi” dedi.
“YÜZDE 97’Sİ İKTİDAR BELEDİYELERİNE GİDİYOR”
“Merkezi hükümet kendisi gibi düşünmeyen sadece belediye de değil STK yahut da farklı görüşe sahip hiçbir oluşuma, kişiye bu konuda çalışma alanı tanımıyor” diyen Odabaşı
“Sosyal demokrat belediyelere verilmeyen ama iktidarı yöneten siyasi partinin içindeki diğer belediyelere verilen yüzlerce kaynak var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yardım bütçesinin yüzde 97’sinden fazlası iktidar partisine ait partilerin belediyelerine gidiyor.
Türkiye Belediyeler Birliği’nden yapılan yardım keza yine öyle. Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla dağıtılan AB fonları yine öyle. Yurtdışından gelen BM fonu Türkiye’ye geldiği zaman hükümetin baskısıyla iktidar partisinin belediyelerine gidiyor. Bunları çoğaltmak mümkün. Sosyal demokrat belediyeler bunlara rağmen onlara nasıl belediyecilik yapıldığını da yaptıklarıyla gösteriyor” diye konuştu.
“BİZ 5 KAT EFOR SARFEDİYORUZ”
Denizli Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik de yaşadıkları bürokratik engellere dikkat çekerek
“Öncelikle siyasi bir zorluk yaşıyoruz. Pek çok mevkidaşımız bakanlıklardaki, genel müdürlüklerdeki problemlerin çözümünü masa başında bir telefonla hallederken, bizler 5 kat efor sarf ederek yapıyoruz.
İklim krizi herkesi etkiliyor. Tüm dünyayı, tüm bölgeyi, siyaset gözetmeden etkiliyor. O nedenle bizim siyaset gözetmeden çevreci politikaları hayata geçirmemiz lazım. Bu nedenle de bütün bakanlıklarımızın, bütün genel müdürlüklerimizin de siyaset gözetmeden bizlere yolları açması lazım” dedi.
“EN BÜYÜK ZORLUK FİNANS”
Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de belediye olarak yaşadıkları zorlukları anlatarak şunları kaydetti:
“Maalesef işin içerisine siyaset girebiliyor. Nedir bu? Bazen ortaya çıkan fonlar ya da yararlanılması gereken eşit koşullarda her birimizin faydalanması gereken bazı kredi unsurlarından bazen haberdar olamıyoruz.
Bazen başvurularımız gerçekleşemiyor. Bu anlamda siyaset üstü bakmayı öğrenebilmeliyiz. Mesela deprem konusunda siyaset üstü bakmaya gayret gösteriyor bütün yöneticiler. Bu konuda fon sağlayıcıların, kredi sağlayıcıların dünyaya yaydıkları bu fondan adil bir şekilde Türkiye’deki belediyelerin de faydalanması gerekiyor.
Yaşadıklarımız zorlukların en başında maalesef finans geliyor. Yerel yönetimlerin bütçesinin daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Geldiğimiz şu noktada birçok belediyemiz vergi, SGK borçları ile mücadele ediyor ve klasik alt yapı hizmetlerini tamamlamaya çalışıyor.
Klasik hizmetlerle boğuşurken bile yetmeyen bir bütçe var. En yoğun yaşadığımız zorluklardan biri gelir elde etme. Bazı bonuslardan bizde faydalanamıyoruz.”