Dr. Congrui Grace Jin Liderliğinde Geliştirilen Biyo-Beton Teknolojisi Yapıların Ömrünü Uzatıyor
Texas A&M Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, yapıların çatlaklarını kendi kendine onaran bir biyo-beton teknolojisi geliştirdi. Betonun yaşam döngüsünü uzatan bu yeni malzeme, bakım maliyetlerini dramatik bir şekilde düşürüyor. Doğadan ilham alan bu teknoloji, likenlerin simbiyotik yapısını taklit ederek yapıların dayanıklılığını artırıyor.
Beton, dünya genelinde en sık kullanılan yapı malzemesi olmasına rağmen çatlak oluşumuna karşı savunmasızdır. Bu durum, su ve gaz sızıntılarına yol açarak yapıların çelik donatılarına zarar verir ve güvenliği tehdit eder. Dr. Jin’in ekibi, doğadan ilham alarak betonun çatlaklarını tamir etmek için bir sistem geliştirdi. Bu sistem, beton içinde yaşayan mikroorganizmaların çatlakları mineral birikintileriyle doldurmasını sağlayarak yapıların dayanıklılığını artırır.
Biyolojik bir süreci taklit eden bu teknoloji, betonun sadece hava, ışık ve su ile kendi kendini onarmasını sağlar. Bu sayede betonun “kanseri” olarak adlandırılan korozyon sorununa etkili bir çözüm sunar. Texas A&M Üniversitesi’nden etik uzmanı Dr. Kirsten Pullen, teknolojinin çevresel ve etik etkilerini değerlendirdiklerini ve toplumun bu yeniliğe güvenmesinin yaygınlaşması için önemli olduğunu belirtti.
Uzmanlar, biyo-betonun yaygınlaşmasıyla inşaat sektörünün karbon ayak izini azaltabileceğini ve yapıların ömrünü uzatarak ekonomik faydalar sağlayabileceğini belirtiyor. Biyo-beton, gelecekte çevre dostu, dayanıklı ve güvenli yapıların temelini oluşturabilir. Biyo-betonun ilerleyen yıllarda inşaat sektöründe önemli bir yer edinmesi ve çeşitli uygulama alanları bulması bekleniyor.