Fatih Altaylı: Gazetecilere Yapılan Gözaltıları ve Muhalefetten Soruşturmaları Eleştirdi

Gazeteci Fatih Altaylı, son zamanlarda muhalefetten isimlere yönelik soruşturmalar ve tutuklamalar ile gazetecilere yapılan gözaltıları eleştirdi.

“İktidara muhalif ya da destekçi herkesin aklında bir soru var. Bu gerginlik niye yaratılıyor, yargı niye birdenbire böyle sert bir tutum içine girdi?” diye soran Altaylı, şunları dile getirdi:

“Neden Ayşe Barım’a 12 sene önce işlendiği iddia edilen bir suçtan tutuklama kararı çıktı, bir siyasi lider niye tutuklandı? Muhalif olduğu düşünülen gazetecilere yönelik bu ani sertliğin nedeni ne? Siyasi eğilimi ne olursa olsun, herkes bunu merak ediyor. Olası bunlar üzerinden manipüle edilen düşük kapasiteli paralı troller bile neden kullanıldıklarını merak ediyor olabilirler. 

Akla gelen birkaç senaryo var. 

1. Güneydoğu ve Doğu’daki belediyelerde zaten vakay-ı adiye haline gelen ancak İstanbul’da Esenyurt ve Beşiktaş Belediyeleri ile başlayan görevden almalar devam edecek ve muhtemelen İmamoğlu’na doğru genişleyecek. Burada oluşacak tepkileri önceden gözdağı vererek engelleyelim. Sesini çıkarması ihtimalen olanlara başlarına ne gelebileceğini gösterelim. 

2. Gezi Olayları iktidarın lehine işlemiş ve oylarını konsolide etmelerine yol açmıştı. Toplumda tekrar ve yeni bir kutuplaşma yaratarak Gezi benzeri olaylara yol açacak bir gerginlik oluşturalım, böylece oylarımızı yeniden konsolide edebilelim. 

3. Kargaşa ortamlarının iktidarı güçlendirdiğini Gezi ve darbe girişimi olaylarında gördük. Yine bir kargaşa işimize yarayabilir. İktidarı güçlendirebilir. 

4. Avrupa ve ABD kendi sorunları ile uğraşmış durumda, bize demokrasi dersi verme konumunda değiller, biz bildiğimizi yapalım ve muhalefeti bastıralım. 

Bir diğer olasılık ise ekonomi, emekli maaşları, yüksek fiyatlar, tutmayan hedefler, Suriye’de istediğimiz gibi gitmeyen işler ve Bakanlığın sorumlu olduğu giderek açığa çıkan Kartalkaya’daki Büyük Kartal Otel yangınından oluşan gerçek gündemi unutturmak amacıyla bu gerilimin yaratıldığını düşünüyorum. Ancak bana göre bu olasılık en zayıf. Çünkü sertlik yangından önce başlamıştı zaten. 

Bu yüzden de güçlü bulduğum 1. ve 4. olasılıklar demokrasiden açık bir ihraç ve felakettir. Eğer 2. ve 3. senaryolar geçerli ise bu yapılanlar, Gezi olaylarını tetikleyen ve daha sonra FETÖ’nün marifeti olduğu anlaşılan protestocu gençlerin çadırlarını yakma eyleminin 2025 versiyonudur. 

Açıkça ifade edeyim, her iki senaryo da kimse için iyi bir şey değildir. İktidar için de!” 

TIKLAYIN – ‘Sektörde tekelleşme’ iddialarıyla hedef gösterilmesi, 12 yıl önceki Gezi eylemleriyle devam etti: Menajer Ayşe Barım tutuklandı

TIKLAYIN – Bilirkişi soruşturmasında gözaltına alınan 3 gazeteci adliyeye sevk edildi